+1. GÜN, PERŞEMBE
Artık bu konunun baş edilebilir bir tercih meselesi olduğu, benim için çok açık…
Belirlenimcilik
veya tarihsel materyalizm ya da tarihsel determinizm işimize yarayabilir. (Orhan
Hançerlioğlu, buna eytişimsel özdekçilik ya da eytişimsel zorlanımcılık derdi
vallahi oturgaçlı götürgeç tadında felsefe) lisede böyle bir dille yazılmış
kütük gibi bu kitabı/felsefe sözlüğünü okuyan adamın sigaraya başlaması da pat
diye bırakması da normal bence… “Sence Olric?..” “Olric nerdesin oğlum?” “Benim
adım Olric değil” “Ya ne?” “Hüseyin o benim ama olsun, ben kendi adımı Hüseyin
koydum...” “İyi bakalım ya sen kimsin?” “Ben de Hüseyin’im…” “Ya sen?” “Ben
Hüseyin…” “Kesin be Hüseyin kim?”
Bunca
kargaşa içinde ne belirlenimciliği ne cebriyesi ne kaderciliği... İnsanın tüm
irade karar ve eylemlerini biyokimsal ve hormanal yapı ile açıklayan çoklu nedensellik
ve bileşke neden açıklaması yeterli değil bence.
Bütünüyle
rahat rahat özgür irade kullanılıyor mu?
Onu
demek de zor? Bu bir madde ve bedeni kuşatıp işgal ediyor? Yetmiyor ruhu da
işgal ediyor. Ayrıca atla deve de değil.
Gerçek
çok yalın gerisi hikâye ve abartı.
İçseniz
de olur içmeseniz de…
Ama
içmeseniz daha iyi olur.
Bir
yer de okumuştum sigara tırnak yemeyi engelliyormuş iyi de tırnak yemiyorum ki…
Neden
çünkü tırnak yiyerek dengeli beslenemeyeceğimi biliyorum…
Otobüsü
beklersen ya da arkadaşını beklersen hemen gelirler sigarayı yak sen. Ama
burada rasyonel bir şey var mı yok… Yahu ne demiştik?
Sigaranın
neresi rasyonel ki?
Tercih
senin…
Bir
tarafta sağlık ve huzur…
Diğer
tarafta kısmi ruh sağlığı ama huzursuzluk ve sağlığa tam yönelmiş göz göre göre
gelen bir tehdit…
Sosyalleşme
konusunda sorunlar yaşayacağım belki. Kimi arkadaşlarımı kaybedeceğim. Beni
görünce eski mafya üyesi imişim de onları bırakmışım gibi vicdan yapacaklar bir
gün kendileri bırakmayı umarak. Ya da benden huzursuz olarak ya da beni
huzursuz etmekten korkarak…
Gerek
yok doğal davranın…
Sait’in
dediği doğamıza uymuyorsa er ya da geç yolumuz ayrılacak…
Uyuyorsa
yolumuz birleşecek…
Mevzu
doz ve mesafe…
Sigara
ne ki…
Kalan
ruh, beden ve sağlık ve muhabbet…
İçmemeyi
tercih ediyorum…
Bu
beni mutlu ediyor…
Aksi
durumda 27 seneden fazla yaşadım…
İçmeyi
tercih etmiştim…
Şimdi
içmemeyi tercih ediyorum…
Vazgeçtiğim
hiçbir şey yok…
Sait
öyle diyor, vakti gelince her şey bırakılır hayat bile…
Benim
ben Hüseyin…
Hiçbir
sevdiğime ömür boyu sigara içmeyi yakıştıramıyorsam ve onların içmeyen insanlar
olmasını istiyorsam kendim niye öyle olmayayım?
Ve
beni sevenleri neden huzursuz edeyim, mutsuzluklarına sebep olayım, endişe
içinde bırakayım… Sigara içen sevdiklerim bile benim bırakmama sevinecek…
Bundan
sonrası mı?
Vallahi
bana kalmış!!!
Bu
süreçte gençliğime sigara içemediğim güzel günlere döndüm… Dün gibi yaşadım ve
yaşıyorum…
O
yıllarda dinlediğim şarkılar…
Okuduğum
kitaplar sevdiğim şarkılar… Samsun’da denizden doğan güneşler…
Ve
1991’de çıkan albümünde çok sevdiğim şarkısında söylediği gibi Sezen Aksu’nun
NE
KAVGAM BİTTİ NE SEVDAM…